
Hala oy sayımının devam ettiği yerler olsa da Trump, ABD başkanlığını garantiledi. İşte, seçimlerden çıkarılacak beş önemli sonuç.
Donald Trump, Pensilvanya ve Wisconsin gibi kilit öneme sahip eyaletleri kazanarak ABD’nin 47. başkanı seçildi.
Anketler eski başkan ile Demokrat aday Kamala Harris’in haftalardır kıran kırana bir yarış içinde olduğunu gösteriyordu. Seçimlerin henüz sonuçlanmadığı eyaletler olsa da Trump çarşamba günü zaferi garantiledi.
İşte bu çalkantılı seçimden çıkarılacak bazı sonuçlar:
1. Trump, Pensilvanya’da farkı açtı
Trump, Georgia, Pennsylvania ve Wisconsin gibi önemli eyaletlerde rakibine kıyasla baskın performans gösterdi.
Pensilvanya, Harris’in kampanyası için kazanılması gereken bir eyalet olarak görülüyordu ancak yarışın çekişmeli geçmesi de bekleniyordu. Mevcut Başkan Joe Biden 2020’de bu eyaleti sadece 81.000 oy farkla kazanmıştı.
Eyalet daha önce 1992 ve 2012 yılları arasında Demokratları tercih etmişti.
Cumhuriyetçi eğilimli kırsal ilçelerde Trump eyalette daha iyi performans gösterdi ve Biden’ın 2020’de az bir farkla kazandığı eyaletin kuzeydoğusundaki Erie County’yi alması muhtemel görünüyordu.
Harris, Philadelphia ve Pittsburgh gibi sol eğilimli şehirlerde Biden’ın 2020 seçimlerine kıyasla daha düşük performans gösterdi.
2. Trump lehine demografik değişim seçim sonucunu etkiledi
AP VoteCast’in 120.000’den fazla seçmenle yaptığı ankete göre, siyah ve Latin seçmenlerin Harris’i destekleme olasılıkları 2020 seçimlerinde Biden’a olan desteklerinden daha düşüktü.
Trump, seçmenlerin yaklaşık yüzde 68’inin Latin kökenli olduğu Florida’daki Miami-Dade ilçesini kazandı. Bu bölge daha önce Demokratların kalesiydi.
AP VoteCast anketinde ayrıca, Trump’ın genç seçmenler arasında 2020 seçimlerinde olduğundan daha iyi bir performans gösterdiği ortaya konuldu.
ABD’deki Purdue Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan James McCann oylama öncesinde Euronews’e verdiği demeçte, “Daha fazla etnik ve ırksal farklılığın doğal olarak Demokratlara avantaj sağladığı yönündeki genel kanı vardı ve Demokratların medeni hakları desteklediği 1960’lardan kalan bir miras olarak bunun nasıl gerçekleştiğini görebilirsiniz,” dedi.
McCann, “Şimdi gördüğümüz şey, bu eski bölünmelerde bazı değişikliklerin olabileceğidir,” diye konuştu ve anketlere göre, Trump’ın, önceki başkanlara kıyasla siyah erkek seçmenler arasında daha iyi performans gösterdiğini sözlerine ekledi.
3. Cumhuriyetçiler Senato’yu aldı ama Temsilciler Meclisi’ne hala belirsizlik hâkim
Cumhuriyetçiler Montana, Batı Virginia ve Ohio’da üç sandalye kazanarak Senato’nun kontrolünü ele geçirdi.
Genellikle Cumhuriyetçilere oy veren bir eyalet olan Virginia’da seçmenler, eski bir Demokrat ve bağımsız Joe Manchin’in koltuğunu oyladı.
Eyaletin Cumhuriyetçi valisi Jim Justice, koltuğu Cumhuriyetçilerin lehine kazandı.
Ohio Senatörü Demokrat Sherrod Brown da koltuğunu, Kolombiya’dan beş yaşında ABD’ye gelen ve daha önce galericilikle uğraşan Cumhuriyetçi Bernie Moreno’ya kaptırdı.
Montana’da ise, Cumhuriyetçi Tim Sheehy, görevdeki Demokrat Senatör Jon Tester’ı yendi.
Demokratların meclisi değiştirmek için sadece birkaç sandalyeye ihtiyaç duyduğu Temsilciler Meclisi’ni kimin kazanacağı henüz belirsizliğini koruyor. Cumhuriyetçiler 2022’de Temsilciler Meclisi’nin kontrolünü ele geçirmişti.
Demokratlar Temsilciler Meclisi’ni kazanabilirse, kontrolün bölündüğü ya da hükümetin bölündüğü mevcut Kongre’ye benzer bir durum ortaya çıkacak. ABD siyasetinde alışılmadık bir durum olmasa da bu durum milletvekillerinin yasalar üzerinde daha sık uzlaşmaları gerekebileceği anlamına geliyor.
4. Trump’ın zaferi Avrupa’nın savunmasında yankılanabilir
Analistler seçim öncesinde Euronews’e Trump’ın “Önce Amerika” söyleminin savunma, güvenlik ve Avrupa ülkeleriyle ticareti etkileyebileceğini söyledi.
Trump şubat ayındaki bir mitingde Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) üyelerinin savunma harcamalarını artırmaması halinde onları korumayacağını söyledi: “Faturalarınızı ödemek zorundasınız.”
Trump’ın seçimi kazanması üzerine NATO Genel Sekreteri Mark Rutte yorum yapmakta gecikmedi ve eski başkanı kutladığını belirtti.
“Onun liderliği ittifakımızın güçlü kalmasında yine kilit rol oynayacaktır. NATO aracılığıyla güç yoluyla barışı ilerletmek için onunla yeniden çalışmayı dört gözle bekliyorum,” dedi.
Bir başka endişe konusu da Trump’ın Ukrayna’yı desteklemeye devam edip etmeyeceği.
AB’nin Trump’ın zaferine karşılık olarak Ukrayna’ya yardımı arttırmaya hazır olup olmadığı sorulduğunda Avrupa Komisyonu sözcüsü, acele edilmemesi uyarısında bulundu.
Komisyon Baş Sözcüsü Eric Mamer ise, “Komisyon’un Ukrayna’da barış konusunda güçlü pozisyonları var ve bu nedenle Ukrayna söz konusu olduğunda politikalarımızı ve önceliklerimizi uygulamaya devam edeceğiz,” dedi.
5. Avrupa sağı Trump’ın zaferini ‘uyanış çağrısı’ olarak selamladı
Avrupa’daki sağcı siyasetçiler Trump’ın zaferini memnuniyetle karşılarken, Macaristan Başbakanı Viktor Orbán yeni başkanı ilk kutlayan isim oldu ve bunu “çok ihtiyaç duyulan bir zafer” olarak nitelendirdi.
Trump daha önce Orbán’ı “güçlü bir lider” ve “harika” diyerek övmüş ve Trump’ın zaferinin iki ülke arasındaki bağları güçlendireceğini belirten İtalyan Giorgia Meloni gibi diğer sağcı liderlerle çalışmaya açık olduğunun sinyallerini vermişti.
Hollandalı aşırı sağcı siyasetçi Geert Wilders ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Vatanseverler tüm dünyada seçimleri kazanıyor,” ifadelerini kullanarak, insanların “önce özgürlük ve kendi uluslarını, önce kendi halklarını ve en önemlisi yasa dışı göçün sona ermesini” istediğini söyledi.
Fransa’nın muhalif Ulusal Birlik (RN) partisinin lideri ve Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili Jordan Bardella ise bu zaferi bir “uyanış çağrısı” olarak nitelendirdi.
“Bu, güç ve stratejik özerklikle olan ilişkimizi yeniden düşünmek için bir fırsattır. Donald Trump bizi kendimizi savunmaya teşvik ettiğine göre, onun sözünü dinleyelim,” dedi.
(Yukarıdaki yazı Euronews sitesinden alınmıştır.)
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar